SİRKE KÖYÜ MİMARİ YAPISI
Sirke Köyün de iki tip mimari yapı mevcuttur. Yeni yapılar ve eski tarihi evlerdir. Yeni yapılan binalar valilik tarafından statüye uygun olarak proje kapsamında ruhsat verilmektedir. Yeni sistemdeki evler apartman modeline göre inşa edilmektedir.
Atalarımızın bizlere bıraktığı tarihi evler kara deniz sosyal kültürel özelliklerini taşıyan mimarisi niteliğindedir. Yapım tekniği , tasarımları son derece iyi hesaplanmıştır. Çivi kullanmadan yapılan ahşap evler hayranlık uyandırmaktadır. Aynı yöntemle çivi kullanmadan yapılmış samanlık ve ahırlarda mevcuttur.
Evler büyük kaya üzerine çakma sistemi ile yapılmıştır. Evler yapılarken çivi kullanılmamıştır. Evin baca sistemi yangına karşı pişmiş tuğla ile bacası yapılmıştır. Kültürümüzü yansıtan evin tüm odalarında banyo hamamı , şömine ve oymalar bulunmaktadır. Köyümüzde neredeyse 190 yıllık evler mevcuttur.
Sirke Köyünde 28/09/1956 yılında orta mahallede yangın olmuştur. Orta mahallenin tamamı aşağı köyde bulunan üç ev hariç yanıp kül olmuştur. Yangından sonra yapılan evler aynı sistemle yani temelsiz çakma sistemi ile çivi kullanılmadan yapılmıştır.
1956 yılında yapılan evlerimizde 165 yıldır sapasağlam ayakta durmaktadır. Köyümüz de bulunan tarihi evler aileler tarafından tadilat ve onarım yapılarak kullanılmaktadır. Onarım yapılırken Tarihi Evlerin özellikleri korunmaya çalışılmaktadır. Evler ağaç ve kerpiçten yapılmış olup temelleri yoktur. Yamaçlara kurulan evlerde ise iki kat şeklinde kurulmuş olup birinci kat avlu olarak adlandırılmaktadır. Binanın ön cephelerine küçük pencereler ile görselliğe zenginlik getirilmiştir. Tarihi olan evlerin en önemli özelliklerinden biride aile üyelerinin ayrılma ihtimaline karşı planlanmıştır. Evlerin altında genellikle ahır bulunmaktadır.
Atalarımız evleri yaparken bölgede en fazla bulunan kayın, ladin, çam gibi ağaçları tercih etmişlerdir. Temeli olmayan çakma sistemi ile yapılan evler depreme dayanıklıdır.
Atalarımız evlerini ne kadar zor koşullarda kurduğunu tahmin etmek mümkün bile değildir. Kısaca nasıl yapıldığını anlatmaya çalışalım. Dönemin koşullarını ve olanaklarını düşünürsek çekilen zorluğu anlayabiliriz. Atalarımız bütün bu zorlukları birlikte hareket ederek aşmışlardır. Her zorlukların ortak hareket ederek aşılacağını bizlere göstermeye çalışmışlardır.
Yangından sonra evler yapılarken nasıl bir yol izlediler dersiniz , ortak hareket ederek atalarımız bize her aşamada ortak hareket etmenin önemini vurgulamış olup saygı , sevgi ,güveni vermeye çalışmışlardır.
Atalarımız birlik ve beraberlik içinde hareket ederek yangından sonra evlerin yapımında birbirlerine yardımcı ve destek olmuşlardır. Evleri inşa etmek için gerekli ağaçları ELEK DAĞI ve FINDICAK bölgelerinden taşımışlardır. Kesilen ağaçları GÖK IRMAĞI kullanarak yakın yerlere getirmiş olup öküz ve kömüşlerle köye taşıyarak evleri kurmuşlardır.
Atalarımızdan bize emanet olan köye ayrı bir güzellik katan köy içinde ve dışında yapılan kuyular vardır. Derin kazılmış ve taşlarla örülmüş 6 adet kuyu mevcuttur. Kuyuların bulunduğu yerler şöyledir. Birinci kuyu köyün içinde çayın kenarındadır. İkinci kuyu ilkokulun yanındadır. Üçüncü kuyu aşağı harmanlardadır. Dördüncü kuyu savcı deresindedir. Beşinci kuyu topçu selimin hanının yanında , Altıncı kuyu köy içinde Eğitmenin kuyusudur. Bu kuyular uzun süre su ihtiyacını karşılamıştır.
Sonuç olarak Atalarımızın bize emanet ettiği evlere ve manevi değerlere sahip çıkıyor saygıyla anıyoruz.
ARAŞTIRMAYI YAPANLAR
FUAT ÖZKAN AYFER YILDIM (ORAN)