BAYRAMLAŞMA
Sirke Köyünün bayramlaşma geleneğini anlatmadan önce Bayram nedir, ne zaman kutlanmaya başlandı, bayramlaşma nasıl yapılırdı? Kısaca tarihini anlatmak istedim.
Ramazan ve Kurban Bayramları Uygurların İslamiyeti kabul etmesiyle kutlanmaya başlanmıştır. Her ne kadar bu bayramlar İslamiyet ile birlikte tanışılmış olsa da Uygurların kendi kültür daireleri içerisinde yoğrulup geleneksel bir yapıya dönüşmüş, Uygurların misafirperver ruhu ve sanat anlayışı bu ritüele aksetmiştir. Uygurlar, tarihi geçmişinden beri dostluk ve arkadaşlığı önemseyen bir millettir. Uygurlar arasında “Ayrilğanni böre yer” (Ayrılanı kurt kapar.), “İş ömlükte küç birlikte” (İş dostlukla güç birlikte), “Yalğuz atnin çeni çiqmas” (Yalnız atın tozu çıkmaz) gibi dostluğun, birlikteliğin önemini vurgulayan atasözleri bulunmaktadır. Uygurların bu tasavvuru bayramlara da yansımıştır. Ramazan ve Kurban Bayramları, beraberlik duygusunu güçlendirirken kişinin maddi durumuna bakmaksızın herkesin aynı bayram sevincini yaşamasını sağlar. Zenginin fakire yaptığı bayram ziyaretleri de her iki grup arasındaki münasebeti geliştirir.
Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.
Ramazan Bayramı bir aylık bir oruç tutma döneminin sonunda kutlanan bir bayramdır. Ramazan ayı olarak tanımlanan bu döneme de çeşitli gelenekler eşlik etmektedir. Ramazan süresince aileler birbirlerini akşam yemeğine davet eder. Bu yemeklerde ramazana özgü yiyecekler, iftariyelikler ve tatlılardan oluşan zengin sofralar hazırlanır.
Anadolu’da, evde nişanlı kız varsa erkek tarafı mutlaka gelin kıza hediye olarak bir koç gönderir. Koç yazmalarla, süslenebildiği kadar süslenir. Boynuzlarına varlığa göre bilezikler veya alnının ortasına bir beşibirlik ya da altın takılır; bir tepsi baklava ve hediyelerle kız evine götürülür. Götüren kişiye kız evinden münasip bir hediye verilir. Ayrıca, kız evi kurban etiyle mükellef bir sofra hazırlayarak erkek tarafını davet eder. Baklava tepsisini ise boş göndermez, bir tatlı ve diğer hediyelerle gönderir.
İslam dininde Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı olmak üzere iki bayram bulunmaktadır. Kurban kesmenin tarihi Hz. Adem (a.s.) dönemine kadar uzanmaktadır.
Bayramın birinci günü, erkekler camide bayram namazı kılarlar. Bu namazda vaaz verilir ve bayramından öneminden, iyi insan olmanın erdeminden bahsedilir.
SİRKE KÖYÜNDE BAYRAM VE BAYRAMLAŞMA
Arife günü tüm köy halkı ve misafirler ikindi namazından sonra Cami Hocası ile topluca mezarlık ziyaretine giderler. Cami hocası ile beraber tüm ölmüşlerimiz için toplu dua yapılır. Daha sonra her aile kendi kabristanlarının başına giderek ziyaret eder, mezarlarının bakımını yapar, üzerine toprak atar , dua ederler ve herkes dağılır. Arife günü her evde saraylı denilen yağlı ekmek ve un helvası yapılır.
Bayram sabahı namaz vakti erkekler ve köyümüze dışarıdan gelen misafirler camide toplanarak bayram namazını kılarlar. Bayram namazından sonra camiden ilk çıkan baş tarafta durur gelen bayramlaşır ve yanına geçer her gelen bayramlaşarak yan yana bir halka şeklini oluştururlar . Camiden son kişi çıkana kadar BAYRAMLAŞMA devam eder. Böylece herkes birbiriyle bayramlaşmış olur, çoluk çocuk herkes bayramlaşır, selamlaşır.
Her ailenin çocukları arife günü yapılan saraylı ve helva çıkınını getirir. Her aileden gelen çıkınlar Cami avlusunun ortasındaki dibek taşının üzerinde açılır. Yapılan un helvası dan ve saraylıdan herkes birer lokma yer . Her ailenin getirdiğinden yenilir. Hem sohbet edip hem de ikramlar edilenleri yedikten sonra gelen misafirleri evlerine davet ederler. Misafirlerine hem yemek ikram ederler hem de sohbet ederek kültürlerini geliştirirler . Böylece her daim iletişim içinde olup bilgi alış verişi yaparlar. İlerleyen saatlerde köyün çocukları tarafından evlerinin uygun olan yerlere kurulan salıncaklarda sallanırlar . Ayrıca bir araya gelen çocuklar şarkı türkü söyleyerek eğlenirler.
Sonuç olarak geleneksel bayramlar emek, dostluk, mutluluk, esenlik, şefkat ve ahlak bayramıdır. Bayramları layıkıyla geçirmeli ve vatanımıza faydalı birer fert olmalıyız. Bu bilinci taşıyan Sirke Köyünde bayram geleneğimiz devam etmektedir. Her bayram gurbette olanlar bayram için köylerine giderek, aynı heyecanı yaşatarak sonraki nesillere örnek olmaya devam ediyorlar.
Yukarıdaki bilgileri bize aktaran büyüklerimize teşekkür eder ayrıca geleneğimizi yaşatmaya devam eden SİRKE KÖYÜ halkına teşekkür ediyoruz..
ARAŞTIRMAYI YAPANLAR
AYFER YILDIRIM (ORAN) - FUAT ÖZKAN